Konya/Bosna Yakınında Escort Bayan Polen
Konya’da yaşamak bir başka be! İnsan burada farklı bir ritim tutturuyor. Şimdi ben, yani Polen, burada Konya arkadaş olarak takılıyorum. Hani böyle birini ararsın da hem kafa dengi olsun, hem şık olsun, hem de muhabbeti tatlı mı tatlı? İşte o kişi benim. Boy desen 1.70 civarıyım, kilo 60; tam kıvamında, ne fazla ne eksik. Kendiyle barışık, fit, ama abartmadan. Zaten bu devirde insanın kendine bakması lazım. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ. Şimdi benim işim biraz farklı. Sevgili tadında görüşmeler diyoruz biz buna. Hem otelde hem ev ortamında, fark etmez. Mekan zaten senin rahat hissettiğin yer, ben oraya ruhumu götürüyorum. Her şey doğal, hiçbir şey kasıntı değil. Hani sokak dilinde deriz ya “rahat ol, kasma,” aynen öyle. Sohbetlerimizde de o samimiyet, o doğallık var. Bir insanın derdini paylaşmak mı lazım, kafa dağıtmak mı, biraz eğlenmek mi? İşte ben bunların hepsini harmanlıyorum. Ama şunu söyleyeyim, benim olayım sadece muhabbet değil. Görsel olarak da önüne gelen değilim. Her zaman saçlarım yapılı, makyajım sade ama etkileyici. Giyime kuşama zaten dikkat ederim. Moda kurbanı olmam ama şıklık mı, zerafet mi, yoksa sokak stilinin en havalısı mı? Hangisi lazımsa ona göre takılırım. Konya arkadaş dedin mi, hem göze hem gönle hitap etmek gerekiyor. Bazen öyle anlar oluyor ki, biri geliyor, o an anlatıyor derdini, içinde ne varsa döküyor. Ben dinlerken bir yandan çayımızı kahvemizi içiyoruz, bir yandan da o ağır yük hafifliyor. Bir başkası geliyor, “Polen,” diyor, “bugün sadece gülelim, kahkahalar atalım.” İnan, o zaman da saatlerce gülüyoruz. Eğlence bizim işimiz olmuş resmen. Bu görüşmelerde önemli olan şu: Herkes kendini özel hissetmeli. O an, o kişiyle olduğum her dakika, sanki dünya duruyor, zaman sadece bize akıyor. Dışarıda ne olursa olsun, içeride o sıcaklık, o samimiyet, o dostluk hissi var. Sevgili tadında dedim ya, işte o his hep orada. Biraz da Konya’nın büyüsünden bahsedelim. Bu şehir başka şehirlerle kıyaslanmaz. Bir sıcaklığı, bir samimiyeti var ki anlatılmaz, yaşanır. Buradaki insanlar daha içten, daha doğal. Bu işlerde de farkını hissedersin. Konya arkadaş olarak ben, buranın o ruhunu almışım. İnsanlar buradan gidince hep bir iyi dilekle, hep bir gülümsemeyle ayrılır. Benim işim sadece dış görünüşle bitmiyor. Akıl, zeka, muhabbet… Her şey bir arada olmalı. İnsanlar bazen sırf muhabbet için bile gelir. Çünkü bilirsin, sohbet her kapıyı açar. Hani derler ya “sohbeti güzel olan insan bir ömre bedeldir,” işte ben o insanım. Konya arkadaş dedin mi, akla sadece dış güzellik değil, içtenlik, samimiyet, ve o tatlı muhabbet gelir. Gün sonunda ne oluyor? Herkes memnun, herkes mutlu. Çünkü bu işin sırrı karşılıklı saygı ve samimiyette. Polen olarak ben, bu işi kalpten yapıyorum. Her görüşme benim için yeni bir hikaye, yeni bir anı. İnsanlar Konya arkadaş dediğinde beni hatırlıyor ve bu bana yetiyor. Bu şehirde bu işi böyle yapan azdır, belki de yoktur. Çünkü burada her şey doğal, hiçbir şey zorlamayla değil. Bak, işin özü şu: İnsanlar buraya sadece vakit geçirmek için gelmiyor. Bazen öyle anlar oluyor ki, birinin tek ihtiyacı bir omuz, biraz anlayış, biraz da sıcak bir gülümseme. İşte ben o omuz oluyorum. Konya arkadaş olmak, sadece dışarıdan bakanın gördüğüyle sınırlı değil. İlişkiler derinleşiyor, insanlar içlerini açıyor. Bazen öyle şeyler anlatıyorlar ki, şaşırıyorsun. Diyorsun ki, “Vay be, herkesin ne hikayesi var.” Tabii her hikaye ayrı bir deneyim. Mesela bir gün biri geliyor, hayat dolu, neşeli. Gülmekten yanaklarımız ağrıyor. Ertesi gün başka biri, dertli, sıkıntılı. O zaman biraz daha ciddi bir havaya giriyoruz. Konya arkadaş olarak ben, o kişinin ruh haline göre şekil alıyorum. Belki bir şarkı açıyoruz, belki de sessizlik içinde oturuyoruz. Çünkü bazen en iyi muhabbet, sessizlikte olur. Şunu da söyleyeyim, bu işte sınır yok. İnsanlar, benimle geçirdikleri vakitten sonra kendi dünyalarına daha pozitif dönüyorlar. Hani birinin hayatına dokunursun ya, işte o hissi yaşıyorum her seferinde. Bu, sadece bir iş değil, bir yaşam tarzı. Kendine güvenmek, bu güveni karşındakine hissettirmek ve en önemlisi samimi olmak. Çünkü samimiyet her şeydir. Giyim kuşam işine tekrar dönecek olursak… Benim için detaylar çok önemli. Kıyafetim her zaman temiz, ütülü, kombinim tam. Aksesuarlar mı? Onlarsız asla. Küçük bir bileklik, zarif bir kolye, belki bir çift gösterişli küpe. Ama asla abartı yok, her şey tam yerinde. Çünkü şıklık, gösterişle değil, incelikle olur. Parfüm konusuna hiç girmiyorum bile; öyle bir koku seçiyorum ki, bir kere duyan bir daha unutmaz. Ama her şeyin ötesinde, insanlar buraya “Polen gibi biriyle” vakit geçirmek için geliyor. Sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da rahatlamak istiyorlar. İster evde, ister otelde, fark etmez. Mekan değil, insan önemli. Ve ben o güveni veriyorum. Gelen kişi biliyor ki burada onu yargılayan yok, sadece dinleyen ve anlayan biri var. İşte Konya arkadaş dediğinde bu kadar özel bir deneyimden bahsediyoruz. Bu işi yaparken öğrendiğim bir şey var: İnsanlar asla göründüğü gibi değil. Kimse mükemmel değil ama herkesin içinde bir güzellik, bir hikaye var. Konya arkadaş olarak benim işim, o hikayeyi keşfetmek ve o kişiyi en iyi şekilde hissettirmek. Ve inanın, bu bazen her şeyden daha değerli oluyor.
Bir yanıt yazın